gaziantep escort mersin escort gaziantep escortseks hikayeleri
halkalı escort,avrupa yakası escort,şişli escort,avcılar escort,esenyurt escort,beylikdüzü escort,mecidiyeköy escort,istanbul escort,şirinevler escort,avcılar escort
Tarım ve tarım yapanlar çok örselendi.
Neredeyse tüm dünya ülkeleri tarımı ve çiftçisini büyük teşviklerle desteklerken bizim ülkemizde tarım üretimi sistematik bir biçimde yok edilmeye doğru hızla gidiyor.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2023'te 63,4 milyar lira tarımsal destekleme ödemesini üreticilerin hesaplarına aktardıklarını bildirdi.
Tarıma verilmesi gereken devlet teşviği GSMH'nın %1 olarak yasayla sabittir. Ülkemizde bu boyutta destekler uygulanmıyor. Dolayısıyla çiftçilik, et ve süt yetiştiriciliğinin hiçbir cazibesi kalmıyor. Bunun sonucu olarak, köyler boşalıyor, tarım üretimi azalıyor.
Yurt dışından gıda ve tarım ürünleri ithal edilerek gelinen sonuç hiper enflasyon, pahalılık ve orta kesimin sonu oldu. Artık yaşadığımız ülkede et, süt, sebze ve meyveye ulaşmak zorlaştı.
Tek çözüm üretim teşvikleri ve adil/akıllı planlamadır.
2023 yılı GSMH ne kadar?
2023 yılında gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) yüzde 4,5 büyüdü. Türkiye, AB ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke oldu. GSYH böylece ilk kez 2023 itibarıyla 1 trilyon dolarlık büyüklüğü aşarak 1 trilyon 118 milyar 593 milyon dolara ulaştı.
Yasaya göre GSMH’nin %1 i tarım ve hayvancılık teşvikleri olarak verilmeliydi. Bu rakam 3.8 trilyon TL olmalıydı 63.4 milyar lirada kaldı.
TÜİK verilerine göre tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısı ise 2002’de 7 milyon 458 bin kişiyken, 2020 Şubat ayı itibariyle 4 milyon 157 bin kişiye geriledi. Bu da son 18 yılda 3 milyon 301 bin daha az tarım çalışanı anlamına geliyor.
2002’de 26 milyon 579 bin hektar olan tarım arazisi 2019’de 23 milyon 94 bin hektara kadar düştü. Buna göre tarım alanları 18 senede yüzde 12,3 azaldı.
Tarımda başarının altında yatan ana unsur doğru, verimli üretim ve para kazanabilmedir.
Verimliliğin yolu eğitimden ve doğru planlamadan geçer.
Bunun için tarım bürokrasisi, ilgili üniversiteler, çiftçinin deneyimleri ile teşvikler milli tarım ve halkımızın büyük önem taşır.
Ancak ekonomide yaşanan rasyonel olmayan politikalar sonucunda en çok yıpranan sektörlerin başında tarım ve hayvancılık geliyor.
Bir yılda ödeyeceğimiz FAİZ toplamı: 1 trilyon 350 milyar TL.
Bu gerçek orta yerde dururken bütün dünyanın gözü gibi baktıkları, teşviklerle donattıkları çiftçilerin aksine, tarım ve hayvancılık teşvikleri ülkemizde hakkettiği seviyelere yaklaşamamıştır bile.
Tarım bu ülkede çok örselendi.
Şimdi hayvanlara bakacak Çoban bulunamıyor.
Ürünleri toplayacak köylü kalmadı köylerin bir kısmında.
Hayat şartları zorlaştıkça muhalefetin oyu artıyor. Muhalefet partileri bunu anladığı için köşelerinde oturup vatandaşın sıkıntı çekmesini bol bol konuşarak izliyorlar. Ellerindeki belediyeler aracılığı ile muhteşem projeler ve destekleri büyük umutla bekliyoruz.
Mandalina dalında 7 TL, domates 2 TL’ye pazarda, markette kaç lira?
Belediyeler üreticileri uygun yerlerde halk ile buluşturamazlar mı?
Ya da kendi organizasyonlarıyla bu sömürü çarkına son veremezler mi?
Maliyetleri azaltma çabaları halk nezdinde büyük destek görür. Siyasetin ana görevi halkın mutluluğu için çalışmaya talip olmak değil miydi?
Muhalif belediyeler, aradaki zinciri kırıp, bu ürünleri doğrudan tüketiciye ulaştırabilirdi.
Neden yapmıyorlar?
Tarım Bakanlığına hiçbir sözüm yok. Çünkü her şeyi en ince detaylarına kadar en iyi onlar biliyor.